DİĞER
Romandaki tek hakikat, Ferit’in annesinin ölmüş, babasının Avrupa’ya kaçmış, kız kardeşinin veremle mücadele ediyor oluşu ve Ferit’in fakirliğidir
Yazarın bireyden, bireyin kendiliğinden ve özgürlüğünden yola çıkarak kurgulamayı tercih ettiği haliyle Ferit imandan (doğu) uzaklaştıkça psikanalizin (batı) ideal nesnesi/hastası haline gelir
Edebiyat eleştirmenlerimiz ve edebiyat tarihimiz Nezihe Meriç'i gerçekten unutmuşlar mıdır? Ya da “hangi” edebiyat tarihinden mi bahsediyoruz? Nezihe Meriç'i arayalım ki bulalım...
Hüznengiz Bir Arabesk'in karakterlerinden Refik Çelebizade konunun özüne bir türlü gelemiyor. Bunun, İbrahim Yıldırım’ın roman anlayışında yapısal bir özellik olduğunu düşünüyorum...
Zebercet’i modernist edebiyatın tanımlarıyla bağdaştırabiliriz ama geriye cevaplanması güç bir soru kalıyor: ülkenin içinde bulunduğu siyasî ve iktisadi koşulları düşündüğümüzde o tarihlerde neden böyle bir hikâyenin kaleme alındığı...
Döneminde göz ardı edilen Aylak Adam romanının zaman içerisinde edebiyat gündemimize geri dönüşünü nasıl değerlendirmeli? Bir kitap ya da yazar nasıl “doğru” anlaşılır? “Biliyordu; anlamazlardı” diye biten bir romanı “doğru” anlamak nasıl mümkün olur...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık